19 Kasım 2009 Perşembe

Sayı 1 : Terkedilmemin İlk Günü

Aşık oldum! İlk defa böyle bu kadar şiddetli! Tam tamına 16 gün sürdü. 16 uykusuz ve aç gün! Sonra da birdenbire bitti. Terkedildim! Ve şimdi tekrar dünyaya ayak bastım. Ben gideli pek birşey değişmemiş. Beşiktaş hala, günün her saati gürültülü. Hala sabahın 5'i aynı sabahın 5'i gibi. Benim hala yığınla borcum, gitmem gereken bir işim, raflarda yer kalmadığı için üstüste koyduğum kitaplarım, midemde sinirden mütevellit bir yanma ve ağrı, hiç geçmeyen bir açlık hissi, kafamda muhtemelen gerçekleştirmeye ömrümün yetmeyeceği bir dolu projem var. Görünen o ki, herşey yerli yerinde. Bunu bilmek huzur veriyor!

İlk kez bu kadar şiddetli bir şeyden yine aynı şiddette kovulmama rağmen; çok içilen ve ertesi gün erken uyanmak zorunda kalınan bir günün sabahı büründüğüm ruh halinden farklı hissetmiyorum. Biraz mide bulantısı, hafif bir baş ağrısı, "ulan o son birayı içmeyecektik" cümlesinin hoş tınısı ve şu an bile kahkahalarla gülebileceğim geyikten öte gitmeyen bir yığın espri. İlk şokta düşündüğüm "ben şimdi ne yapacağım?" lar yerini "öğlen yemekte ne var acaba?" , "akşam olsa da eve gitsek" , "ulan o hafasonu ucuza içtiğimiz yer neresiydi?" , "kitap okusam iyi olur bu aralar" gibi günlük cümlelere bırakıyor yavaş yavaş.

Acı çekmeye alışık olmayan bünyem, kusar gibi atıyor bunu da! Bir türlü, özendiğim, okurken hayran olduğum yazarlar gibi acı çekerek yazamıyorum. Ne zaman acıyla karşılaşsam, elimin tersiyle itip üzerini kapatıyorum. Hemen yepyeni planlar, projeler, arkadaşlar, gülünecek şeyler, ilgi çeken oyuncaklar, duvarlara yazılacak cümleler buluyorum! Dibe vurmam ne kadar hızlı olursa, yükselmem de aynı hızda olur diye düşündüğümden belki, dibi gördüğüm an ağırlığımı iyice veriyorum ki çabuk düşeyim. Sonra, ayağa kalkma hızım beni bile şaşırtıyor!

Ve bu sefer, çevremde buna şahit olanlar da benimle birlikte şaşırıyorlar. Herkes, şoktan olduğunu düşünüyor belki de, birdenbire bağırarak ağlamaya başlayacağımı düşünüyorlar. Ama hayır! Ben biliyorum ki olmayacak. Yine yeri öpeceğim ve yine malesef bu sefer biraz daha hissizleşerek geri döneceğim. İşin kötü yanı, artık bundan zevk almaya bile başlıyorum!

Sahi, akşam yemekte ne var ya?

Simsiyah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder