Kimilerine göre on bir ayın sultanı, kimilerine göre herhangi bir zaman dilimi; adına islamiyette "ramazan" denen, ama bu seneye has olarak bir kısmı güzelim ağustos ayına, diğer kısmı eylül ayına tekabül eden 30 günlük süreç... İnsanların, her ne kadar kendilerini açlıkla terbiye etmelerini anlayamasam da sızlanmadan, şikayet etmeden oruç tutanlara bir lafım yok. Zira, bu gayet basit bir seçim meselesi. Buna ihtiyacı olduğunu düşünen, kendini bu şekilde daha huzurlu ve mutlu hisseden insanlar olacaktır tabi ki. Eğer öyleyse zaten ne mutlu onlara! Huzurlu ve mutlu insanlara saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok!
Ama bir de işin, sadece görüntüden ibaret kısmını gerçekleştirenler var ki onları anlamak mümkün değil. Hani şu oruç tutmayıp da sadece bu süreçte, normalde yaptıklarını inkar edip, yapmayıp ve hatta "yok canım, olmaz bu ay" diyerek engelleyen insan topluluğu! Ya da oruç tutup da normalde yaşadığı hayatı 30 günlüğüne kınayan, reddeden, yerden yere vuran kalabalık! Onların amacını bir türlü çözebilmiş değilim. Bir şey ya vardır, ya yoktur. Sen inanıyorsan, içki içmek, nikahsız (resmi, imam her neyse işte) şekilde birileriyle sevişmek ve buna benzer eylemler zaten sadece bu süreçte değil, sana her zaman günahtır! Bugün, ben içki içiyorum diye bana ters ters bakıp "tövbe" ler çeken insanlar, bayramın ilk günü bira şişesine sarılmayacaklar mı? Yine aynı insanlar, bu oruç cenderesinden çıkar çıkmaz, şimdi gayrimeşru (!) saydıkları, çok güvenilir, çok sağlam, tertemiz ilişkilerine dönmeyecekler mi? Yani 30 gün bunları yapmamakla senden milyonlarca kat daha akıllı olduğuna inandığın Tanrı'nı kandırmayı mı planlıyorsun ki? Yer mi sence? Yerse, sen bir daha o Tanrı'ya saygı duyabilir misin?
Cevap basit! Tabi ki duyarlar. Çünkü önemli olan bu değil. Saygı duymak, sorgulamak, irdelemek, nedenini bulmak değil! Önemli olan, bu kokuşmuş adetlerle donatılmış, yoz, yobaz kafalardan oluşan "toplum" denen et yığını tarafından takdir görebilmek! Yoksa, ibadet, din, Tanrı değil önem verilen. Zaten eğer olabilseydi, insanoğlu neden oruç tuttuğunu, neden ibadet ettiğini, bunun ne işe yaradığını, önce kendine, sonra çevresine sorabilecek cesarete sahip olurdu. Ama en kötüsü de bunu kendine sorabilen, kafasına yatmayanı sorgulayabilen, araştıran, okuyan insanların bu et beyinliler tarafından ahlaksız, kötü yola sapmış, sapık insanlar olarak görülmesi!
Ne yani şimdi, sen sadece 30 gün içmeyerek ve sevişmeyerek ama kalan zamanlarda her türlü pisliğin içinde olarak benden daha iyi bir insan mı oluyorsun? Sadece, kanıtlanamayan bir şeye inandığın ve bir kurallar bütününü yerine getirdiğin için benden daha mı üsttesin yani? Sorgulamadığın, tabu olarak gördüğün için konuşmaya bile korktuğun, anlamadığın bir dildeki ezanı (ki ezan namaza çağrıdır, bir insanın herhangi birini çağırmasından farkı yoktur yani) duyduğunda bile heyecanlandığın için benden daha iyi insan mısın? Kaldı ki, bunun kararını vermek kime düşer, neden düşer orası da başka mesele. "Zorlama yoktur" denilen bir dinle neden beni yargılayıp hakkımda karar veriyor bu insanlar? Neden o dinde en fazla yeri olan hoşgörüyü bana karşı gösteremiyor? Herkes aynı olup inanmak zorunda mı? Ayrıca, kimin ne olduğu belli değilken ateist birine acımak, onu ayıplamak, bilmiş bir edayla yüzüne gülmek de ne? Çoğu müslüman Kuran'a dokunamazken ateist insanların hepsinin mutlaka Kuran'ı okuduğunu bilmeden din hakkında ahkam keserler. Söylediklerini çürütünce de "sen ne bilirsin ki, inanmıyorsun bile" derler. Ama onların bilmedikleri de şudur ki; bir ateist okumadan, sormadan, sorgulamadan ateist olamaz zaten! Yine de nedense, olgun şekilde gülümsemek zorunda kalan, alttan alan, her seferinde haketmedikleri hoşgörüyü gösterenler hep ateistlerdir! Çünkü müslüman olmak, doğuştan iyi ve mükemmel insan olmak demektir!
Kısacası; koskoca Tanrı, biz insanları sadece bu kadar basit ve aptalca kıstaslara göre mi sınıflandırıyor? Buna göre mi bazılarımızı cennet dediği, o muhteşem ve bir o kadar da sıkıcı bahçelere gönderip bazılarımızı cehennemde yanmaya yolluyor? Eğer yukarda ya da aşağıda ya da orda-burda, her nerdeyse işte, varsa Tanrı, bu kadar saçma bir oyunla kendini tatmin ediyor olabilir mi? Bu kadar zekiyse buna ihtiyacı olabilir mi? Sanmıyorum! Sananlara da benden uzakta bir hayatta başarılar diliyorum!
Simsiyah
bir çırpıda okudum güzel olmuş :)
YanıtlaSilTeşekkürler cihan :)
YanıtlaSil